Dileğimiz; kalite, detay, güvenlik ve konfor çerçevesinde, fakat daima bir heyecan ve sürpriz eşliğinde macera yaşarken bu duyguyu sizinle ve hissdebileceğiniz şekilde paylaşmaktır. Umarız bu konuda başarılı olur ve sizlere esin kaynağı olabiliriz.
Saygılarımızla,
Z.Tarkan Doğar - Editör
1968 yılında İstanbul’un en popüler hastanesinde (Zeynep Kamil :-D) dünyaya gelmişim. Malesef, aklım bir karış havada olduğu için bu muhteşem duygu ve motosikletle ile ancak üniversite yıllarımda (1984-85) tanıştım. O da yakın bir arkadaşımın vesilesi ile. İlk keyfimi, yine arkadaşıma ait olan bir Honda CBX750 ile yaşadım. O dönemler, CBX750’ nin tarzının en çok hoşlandığım olduğunu düşünmem, hem de arkadaşımın cömertliği sayesinde uzun bir süre bu motosiklete bindim. Ta ki, bir seyahatimde kros tarzı bir motosiklet olan Yamaha YZ125’ i denememe kadar. O gün o kadar keyif almıştım ki, bu tarzımın o günden bu güne kadar değişen çizgisini belirlememe neden oldu. Sonralarında yine Yamahanın YZ250, YZ450F modellerini kullandım. 1998 yılıda BMW R1100GS’ i alana kadar… O an dünyam tamamen değişmişti. Hem konfor, hem de özgürlüğün zirvesine ulaştım. Şu an yine GS serisinin son modelini (R1200 GS Adventure) kullanıyorum. Makine mühendisi olmamdan mıdır nedir, motosikletimi modifiye etmeyi, mekaniği le oynamayı çok seviyorum. Hayalim daha küçük bir motosiklet daha edinip, onu tepeden tırnağa değiştirmek. Evli ve bir kız çocuğu sahibiyim. Bu arada 1998 yılında profesyonle dalgıçlık brövesi aldım. Şu an Dive Master olarak bu spora devam etmekteyim. Uluslararası ve ulusal motosiklet gruplarında aktif üyeyim.
1976 İstanbul doğumlu, inşaat yüksek mühendisi, deprem konusunda doktora sahibi. Evli ve bir erkek çocuğu sahibi. Uluslararası çok büyük bir firmada yönetici danışman olarak çalışmakta. Motosikletle ilk tanışması 2002 yılında oldu. 8 yıldır çeşitli model ve hacimde enduro motosiklet kullandı. Bu sürede yurt içi ve yurt dışında çeşitli rota deneyimleri oldu. Uluslararası ve ulusal motosiklet gruplarında aktif üyedir.
Rasim Ropuz
1971 yılının bir bahar sabahında Güneş ilk ışıklarını doğudan gösterirken; dünyaya.. 14 yaşındayken de motosiklete gözlerimi açmışım..Lise bitsin bırakır, Üniversite bitsin bırakır, evlenir bırakır, çocuğu olur bırakır, ikinci çocuğu olur bırakır diyenlere inat 25 yıldır bu aşkı devam ettiriyorum.. Çok sevgililerim oldu bu uzun sürüşte.. Hangi birinin adını söylesem... İlk aşkım Beldesan ailesinin çıtırı, Mobylette. Geleneksel değerlere sahip Java Laser, karakteri sağlam MZ.. Sonra her erkek gibi ben de yabancılara gönül vermeye başladım... Her kıtadan sevgililerim oldu... Almanya’dan BMW, Italya’dan Aprilia, çekik gözlü Honda’larım, Yamaha’larım oldu.. Hiçbiri yolda bırakmadı, terketmedi beni... İyi günde, kötü günde hep taşıdılar... Şimdi bir Alman ile hayatı paylaşıyorum... BMW, GS 1200..
1971 yılının bir bahar sabahında Güneş ilk ışıklarını doğudan gösterirken; dünyaya.. 14 yaşındayken de motosiklete gözlerimi açmışım..Lise bitsin bırakır, Üniversite bitsin bırakır, evlenir bırakır, çocuğu olur bırakır, ikinci çocuğu olur bırakır diyenlere inat 25 yıldır bu aşkı devam ettiriyorum.. Çok sevgililerim oldu bu uzun sürüşte.. Hangi birinin adını söylesem... İlk aşkım Beldesan ailesinin çıtırı, Mobylette. Geleneksel değerlere sahip Java Laser, karakteri sağlam MZ.. Sonra her erkek gibi ben de yabancılara gönül vermeye başladım... Her kıtadan sevgililerim oldu... Almanya’dan BMW, Italya’dan Aprilia, çekik gözlü Honda’larım, Yamaha’larım oldu.. Hiçbiri yolda bırakmadı, terketmedi beni... İyi günde, kötü günde hep taşıdılar... Şimdi bir Alman ile hayatı paylaşıyorum... BMW, GS 1200..
